Birinci Dünya Savaşı sırasında pilot brövesi alarak 7. Tayyare Bölüğü’nde Ruslara karşı harekata katılan Vecihi Hürkuş, uçak düşüren ilk Türk tayyarecidir. Rus uçağını düşürmüştür. Daha sonra Ruslara esir düşen Vecihi Bey, Hazar Denizi’nde bulunan Nargin Adası’ndan yüzerek İran üzerinden kaçmayı başarmış ve yurda dönerek 1918 yılı yaz başında Yeşilköy’deki 9. Harp Tayyare Bölüğü’nde görev almıştır.
Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve son uçuşunu yapan pilottur. 1924’te ganimet olarak Yunanlılardan ele geçen motorlardan faydalanarak ilk Türk uçağını imal etmiştir. 28 Ocak 1925’de “VECİHİ K-Vi” adını verdiği uçağını uçurdu. Ancak ödül yerine ona ceza verildi. Vecihi Hürkuş’un ödül beklerken ceza almasının sebebi, havacılıktan anlayan kimsenin bulunmamasıydı. İzin verecek merci olmadığı için izinsiz havalanmış, bu yüzden de cezalandırılmıştır.
Bütün bunların üstüne cenazesi de aslında hak ettiği gibi gerçekleşmedi. Bu durum zaman zaman gazetelerde de haber oldu. Günümüzde bile hatırlansa da günlük popüler kültür manşetlerinde sergilenip tekrar rafa kaldırılıyor. Bu tabii ki can sıkıcı bir durum. Aslında yapılması gereken en azından kalıcı saygı...
Şimdi size 1969 yılı gazetesinin haberini aynen yazıyorum:
SESSİZCE GÖÇÜP GİTTİ
Ölüyor ama, cenazesine, karısı, kızları, bir de üç beş dostunun dışında kimse gelmiyor. Bu durumu gören ve kahreden bir arkadaşı, evinden getirdiği bir bayrağı tabutunun üstüne örtüyor ve "Hey gidi Vecihi, sen unutulacak, sen bir kenara itilecek adam mıydın?" diyor.. Ve göz yaşları arasında bu dünyadan sessizce göçüp gidiyor..
DönüştürmeDönüştürme İfadeİfade