Türk sözünü ilk defa resmî devlet adı olarak kullanan Göktürk Hakanlığı’dır. Göktürk veya Köktürk, Gök’ten türemiş gibi bir manaya gelir. Göktürkler, Hun İmparatorluğu’nun mirasçısıdır. Doğu Sibirya’daki Yakut Türkleriyle, batıdaki Ogur (Bulgar) Türklerinin bir kısmı dışındaki Türk asıllı bütün kitleleri, kendi idarelerinde birleştirdi. 630-680 yılları arasında Göktürklerin istiklâllerini kaybettikleri bir matem devresi oldu.
Kutluğ devrinin en mühim eseri Orhun Abideleri’dir. Bunlar 725-735 seneleri arasında diktirilmiş üç taş sütundur. Orhun Nehri kenarındadır. Şimdi Moğolistan sınırları içindedir. Bugünkü Moğolistan, Türklerin anayurdudur. Moğolların anayurdu ise daha kuzeydoğudur. Dünyanın eski ve mükemmel alfabelerinden birisi olan ve sağdan sola yazılan 38 harfli Göktürk yazısı ile yazılmıştır. Burada, Bilge Kağan ile kardeşi başkumandan Kültigin’in ve Bilge Kağan’ın kayınpederi olan Vezir Bilge Tonyukuk’un bir ara Çin esaretine düşen Türk Devleti’ni yeniden kalkındırmak için yaptıkları gayretler anlatılır ve gelecek Türk nesillerinin bu tecrübelerden istifadeleri istenir. Ayrıca istiklâl fikri verilir. Bu kitabelerdeki ifadeler parlak bir millet şuurunun göstergesidir. Hakan, kendisini halktan birisi gibi görüp tebaasına hesap vermektedir. Ayrıca tebaasını hatalarından dolayı bir baba gibi ikaz etmektedir.
Çin sarayını basan Prens Kürşad liderliğindeki 40 yiğit başarısız kaldılarsa da, Türk milletinin kalbinde sönmez bir istiklâl ateşini tutuşturdular. Birkaç başarısız ihtilal teşebbüsünden sonra, nihayet 682 yılında Göktürk Prensi Kutluğ Şad, etrafına topladığı Türklerle istiklâlini ilan etti. Dağılmış boyları bir araya topladı. Bir Türk kızıyla evlendi. Bilge Kağan ve Kültigin adında iki oğlu oldu. Bu ikisi birleşerek idareyi ele aldılar. Bu devirde Göktürk Devleti, Asya’da büyük bir itibar elde etti…
Kutluğ devrinin en mühim eseri Orhun Abideleri’dir. Bunlar 725-735 seneleri arasında diktirilmiş üç taş sütundur. Orhun Nehri kenarındadır. Şimdi Moğolistan sınırları içindedir. Bugünkü Moğolistan, Türklerin anayurdudur. Moğolların anayurdu ise daha kuzeydoğudur. Dünyanın eski ve mükemmel alfabelerinden birisi olan ve sağdan sola yazılan 38 harfli Göktürk yazısı ile yazılmıştır. Burada, Bilge Kağan ile kardeşi başkumandan Kültigin’in ve Bilge Kağan’ın kayınpederi olan Vezir Bilge Tonyukuk’un bir ara Çin esaretine düşen Türk Devleti’ni yeniden kalkındırmak için yaptıkları gayretler anlatılır ve gelecek Türk nesillerinin bu tecrübelerden istifadeleri istenir. Ayrıca istiklâl fikri verilir. Bu kitabelerdeki ifadeler parlak bir millet şuurunun göstergesidir. Hakan, kendisini halktan birisi gibi görüp tebaasına hesap vermektedir. Ayrıca tebaasını hatalarından dolayı bir baba gibi ikaz etmektedir.
Çin sarayını basan Prens Kürşad liderliğindeki 40 yiğit başarısız kaldılarsa da, Türk milletinin kalbinde sönmez bir istiklâl ateşini tutuşturdular. Birkaç başarısız ihtilal teşebbüsünden sonra, nihayet 682 yılında Göktürk Prensi Kutluğ Şad, etrafına topladığı Türklerle istiklâlini ilan etti. Dağılmış boyları bir araya topladı. Bir Türk kızıyla evlendi. Bilge Kağan ve Kültigin adında iki oğlu oldu. Bu ikisi birleşerek idareyi ele aldılar. Bu devirde Göktürk Devleti, Asya’da büyük bir itibar elde etti…
DönüştürmeDönüştürme İfadeİfade